Ripple (XRP) coini regülasyonlara karşı başarılı bir sınav verip ”Security Token” olarak sınıflandırılırsa daha çok yatırımcı çekebileceği aşikar. Dünya genelinde regülasyonlarda en sıkı düzenlemelere sahip olan ABD, XRP’yi ”security token” sınıfına alırsa ilerleyen süreçte yatırım yapılması daha kolay hale gelir.
Fakat bundan sonra önce tartışılması gereken konu ise dünyanın en zengin ülkesi olan ABD’deki düzenlemelere takılıp takılmayacağı. İlerleyen süreçte eğer ABD’deki düzenlemelere takılırsa ”yatırım yapılabilecek” düzeyde dahi olmayacaktır. Çünkü ABD’deki regülasyonlar zaten çok sıkı olduğu için küçük yatırımcılar XRP’ye yatırım yapamayacaktır.
Geçmiş dönemde bir çok kez davalık olan Ripple, XRP’yi ”menkul kıymet varlığı” sınıfına sokan tek ülkenin de ABD olduğunu açıklamıştı. Konu ile ilgili bir başka açıklama yapan Ripple CEO’su: ”XRP’ye bir menkul kıymet olarak bakmak çok zor.” dedi.
XRP daha önce varlıklar arası bir köprü görevi gördüğünü belirten yetkililer, aynı zamanda sınır ötesi ödemelere hızlı bir çözüm sunduklarından bahsetmişti.
Kripto para piyasasında uzun zamandır çalışılan fakat kapsayıcı bir çözüm bulunamayan konu ise ”ağlar arası birlikte çalışılabilirlik” konusudur. Ripple bu konuya bir çözüm getirmek istiyor ve bu sorunlar hakkında çözümler sunmayı gerçekten istiyor. Henüz şimdilik sınır ötesi ödemelere dair çatışmaları gidermeye çalışan takım 60 ülkeden fazlaya çeşitli çözümler sunmaktadır.
RippleNet müşterilerinin sadece %10’u ABD’de ikamet etmektedir. Diğer müşteriler ise ABD dışındaki müşterilerdir. Dolayısıyla herhangi bir olumsuzlukta ”muhtemelen” ABD’den şirket merkezlerini taşınmayı düşünebilirler. Nitekim şirketten yapılan önceki açıklamalarda, İngiltere’de kripto paralara dair çözümlemeler var diyen şirket merkez olarak İngiltere’yi işaret etmiş olabilirler.
İlerleyen süreçte XRP ye dair sınıflandırma tartışmalara her ne kadar devam etse de operasyonel faaliyetlerine devam eden ripple şirketi ödeme ağlarını genişletmeye devam edecektir.