Monad (MON): Uzun Vadeli Düşüşe İşaret Ediyor

Kripto para piyasalarında yeni projeler genellikle büyük vaatlerle ortaya çıkar, ancak gerçeklik çoğu zaman bu vaatlerin çok gerisinde kalır. Monad (MON), yüksek performanslı blockchain altyapısıyla dikkat çekerken, benzer vaatlerde bulunan rakiplerinin yıllardır fiyat performansında yaşadığı hayal kırıklığı, Monad için de endişe verici bir tablo çiziyor. Bu analiz, neden Monad’ın da uzun vadede düşüş yaşayabileceğini ve rakiplerinin kaderini paylaşma olasılığını inceliyor.

Rakiplerin Acı Performansı

Monad’a benzer vaatlerde bulunan projeler yıllardır beklentileri karşılayamıyor. Aptos, Sui, Sei Network gibi “Ethereum katili” olarak lanse edilen platformlar, başlangıçtaki heyecanın ardından sürekli değer kaybetti. Bu projeler de tıpkı Monad gibi yüksek TPS (saniyedeki işlem sayısı), düşük ücret ve üstün teknoloji vaadiyle geldiler. Ancak gerçek kullanıcı tabanı oluşturamadılar ve token fiyatları zirve seviyelerinden %70-90 düşüş yaşadı.

Aptos, başlangıçta milyarlarca dolarlık değerlemeyle piyasaya çıktı, ancak şu an zirvesinin çok altında işlem görüyor. Sui Network benzer şekilde lansmanından sonra keskin bir düşüş yaşadı. Avalanche, Fantom, Harmony ONE gibi daha eski projeler ise yıllardır eski zirvelerine dönemedi. Bu örnekler, sadece teknolojik üstünlüğün başarı için yeterli olmadığını gösteriyor.

Neden Teknoloji Yeterli Değil?

Monad’ın ve rakiplerinin düştüğü temel tuzak, teknolojik üstünlüğün otomatik olarak benimseme anlamına gelmediğini görmezden gelmektir.

Ağ Etkisi Sorunu: Ethereum’un en büyük avantajı, teknolojisi değil, ekosistemidir. Binlerce uygulama, milyonlarca kullanıcı, trilyon dolarlık likidite ve köklü geliştirici topluluğu var. Yeni bir blockchain, teknik olarak ne kadar üstün olursa olsun, bu ağ etkisini kırmak neredeyse imkansız.

Geliştirici İlgisizliği: Rakip projeler yıllardır geliştirici çekmeye çalışıyor ancak başarısız oluyor. En yetenekli geliştiriciler, kullanıcı tabanının ve likiditenin olduğu yerler olan Ethereum veya Bitcoin üzerinde çalışmayı tercih ediyor. Monad’ın EVM uyumluluğu bir avantaj gibi görünse de, geliştiricilere “neden taşınmalıyım?” sorusuna ikna edici bir cevap veremiyor.

Likidite Parçalanması: Her yeni blockchain, kripto piyasasındaki sınırlı likiditeyi daha da parçalıyor. Bu durum, hiçbir alternatif platformun yeterli derinlik kazanmasını engellemeye devam ediyor.

Token Ekonomisi ve Arz Baskısı

Monad ve rakiplerinin karşılaştığı en ciddi sorunlardan biri, sürdürülemez token ekonomileridir.

Aşırı Şişirilmiş Değerlemeler: Bu projeler genellikle venture capital yatırımcılarına erken aşamada düşük fiyatlardan token satıyor. Mainnet lansmanında bu yatırımcılar 10x-100x kâr elde etmiş oluyor ve ilk fırsatta satışa geçiyorlar.

Sürekli Arz Artışı: Token kilit açılma süreçleri yıllarca devam ediyor. Her ay piyasaya yeni token’lar giriyor, bu da sürekli satış baskısı yaratıyor. Rakip projelerde bu dinamiğin fiyatları yıllarca bastırdığını görüyoruz.

Staking ve Emisyon: Yüksek staking ödülleri, kısa vadede çekici görünse de uzun vadede arzı şişiriyor ve seyreltme etkisi yaratıyor.

Kullanım Vakası Eksikliği

En kritik sorun, bu platformların gerçek bir kullanım vakası yaratamaması.

Hayalet Şehir Sendromu: Yüksek TPS kapasitesi boş bir otobana sahip olmak gibi – kimse kullanmıyorsa anlamsız. Rakip blockchainler boş bloklar üretiyor, bu da teknolojik kapasitelerinin gereksiz olduğunu gösteriyor.

DeFi Göçü Gerçekleşmiyor: Kullanıcılar ve likidite sağlayıcıları, alışkanlıklarını bırakıp yeni platformlara geçmiyor. Uniswap, Aave, Compound gibi yerleşik protokollerin Ethereum’dan taşınmayacağı artık açık.

NFT ve Gaming Vaatleri Boş: Birçok proje NFT ve oyun odaklı olacağını söyledi, ancak bu sektörler 2021 zirvesinin çok altında ve yeni platformlara ilgi göstermiyor.

Düzenleyici Risk ve Makro Koşullar

SEC ve diğer düzenleyiciler, çoğu altcoin’i menkul kıymet olarak görebilir. Monad gibi merkezi ekip tarafından yönetilen, yatırımcılara satılan token’lar bu risk altında. Rakip projelerin bazıları zaten düzenleyici soruşturmalarla karşılaştı.

Ayrıca, faiz oranlarının yüksek kaldığı bir ortamda, spekülatif teknoloji yatırımlarına olan ilgi azalıyor. Risk iştahının düşük olduğu dönemlerde, kanıtlanmamış yeni projeler en çok zarar gören varlıklar oluyor.

Sonuç: Tekrarlanan Bir Hikaye

Monad’ın hikayesi yeni değil – daha önce onlarca kez yaşandı. Yüksek beklentilerle başlayan, güçlü teknoloji iddialarıyla gelen, ancak benimseme ve kullanım vakası yaratamayan projeler yıllarca değer kaybetti. Rakiplerinin performansı, Monad için de en gerçekçi öngörüyü sunuyor: Başlangıçtaki hype’ın ardından, sürekli düşüş ve hayal kırıklığı. Teknoloji, kripto dünyasında başarının sadece bir parçası ve tarihin gösterdiği gibi, en küçük parçası.​​​​​​​​​​​​​​​​

Haftalık Kripto Ekonomisi Bülteni

Haftasonu keyifle okuyabileceğiniz analizler ve haberler için kaydolun. (Sadece En Önemli Haberler için)

Son Yazılarımız

- Advertisement - spot_img